Otomobil geleceğine bakış bir bakıma hayata bakış açısıdır. Araç sektörü bölgesel koşullar, imkanlar ve müşteri yelpazesinin isteklerine her zaman hitap etmek zorunda olmuş ve bu bakış açısıyla satış stratejileri ortaya koymuştur. Bundan dolaylı yeni otomobillerde meydana getirilecek yeniliklerin nokta atışı saptanması mümkün değildir. Ortak geleceğe bakışta kesin olarak söyleyebileceğimiz şey, otomobillerde benimsenen teknik yapının doğa dostu ve elektrik enerjisine dönüşmede ortak paydada buluşulduğudur.
Misal olarak ele almak gerekirse 2018 yılı çerçevesinde binek, benzinli ve ultra lüks araçlar tercih edilirken, 2019-2021 yılları aralığında tercihlerin sedan araçlara kaydığını, yakıt tasarruflu araçlara yönelimin arttığını açık olarak gözlemleyebilmekteyiz. Endüstrinin teknik bağlamında özellikle tanınmış markaların belirlediği motto basit tasarımla daha yenilikçi, daha dayanıklı ve daha az masraflı otomobiller üretebilmektir. Bunu gerçekleştirebilmek ancak sıcak satışla ve müşteriyi iyi tanımakla mümkündür.
Daha sonraki aşama piyasaya sunulan aracın teknik özelliklerini, araç içi ergonomisini, konforunu ve tasarımını müşterilerin talepleriyle bağdaştırarak süzülen bilgiden araç üretim planını meydana getirmek olacaktır. Bu etaptan sonra maliyet hesabı, bütçe payları, belli faiz oranları belirlenip, yapılan taksitlendirmeli satış prosedürlerini oluşturarak yeni toplu bir plan meydana getirmek, taleplerin karşılanıp karşılamayacağını ölçmek büyük anlamda otomobilin plansal oluşumunun sonuçtan önceki adımını tamamlayacaktır.
Sonuç olarak, talebi karşılayabilen yakıt tasarruflu, görece ekonomik ve yüksek performans; veyahut orta segment, düşük yakıt maliyetli, fiyat-performans ürünleri meydana getirilecektir.